Akdeniz diyeti ; tahıllar, kuru baklagiller, sebze ve meyvelerden zengin, kırmızı eti, doymuş yağı az içerir. Diyette doymuş yağ çok az , çoklu doymamış yağ asitleri ise zengindir (örneğin zeytinyağı ) .Bol tüketilen sebze ve meyveler nedeniyle C vitamini, karotenoidler, biyoflavanoidler, E vitamini, kükürtlü bileşikler gibi antioksidanlardan zengindir. Yeşil yapraklı ot ve sebzeler n-3 yağ asitlerinden, alfa-linolenik asitten, su ürünleri EPA ve DHA ’dan zengindir.
Akdeniz tipi beslenmenin faydaları nelerdir?
- Besin çeşitliliği ile öne çıkan Akdeniz tipi beslenmenin, başta kalp ve damar hastalıkları, tip 2 diyabet ile obezite olmak üzere çeşitli kronik hastalıklardan koruyucu etkisi olduğu görülmektedir.
- Akdeniz diyetinin koruyucu etkileri, besinler ile vücuda alınan biyoaktif bileşenler, antioksidanlar ve antiinflamatuvar ajanlar ile sağlanmaktadır. Akdeniz tipi beslenme ile meyve, sebze ve zeytinyağı tüketimi artmaktadır. Bu tür besinlerin tüketiminin artmasıyla birlikte E ve C vitamini gibi antioksidanların, flavonoidler ve fenolik bileşikler gibi polifenollerin ve biyoaktif bileşiklerin alımı da artmaktadır.
- Akdeniz tipi beslenme ile posa alımını da artırmaktadır.
- Akdeniz tipi beslenme ile posa içeriğinin doygunluğu artırması ile , mide boşalmasını geciktirmesi, çiğneme süresini uzatması gibi etkilerinden dolayı obeziteden koruyucu etkisi bulunmaktadır.
- Ayrıca Akdeniz diyetinde yemeklerin yanında salata tüketme alışkanlığı ile de doygunluk sağlanmakta ve ana yemeklerin porsiyon miktarı azalmaktadır( küçülmekte). Bunlara ek olarak salata, sebze yemekleri ve kuru baklagillere zeytinyağının eklenmesi ile lezzet ve tüketim daha fazla artmaktadır.
- Akdeniz tipi beslenmenin obeziteden koruyucu bu etkileri diğer kronik hastalıkların ortaya çıkış riskini de azaltmaktadır. Ayrıca balık ve zeytinyağı tüketimi ile doymuş yağ asitleri yerine doymamış yağ asitleri alımının artması da kalp damar hastalıklarından korumaktadır.
- Kuzey Avrupa veya Amerika ile karşılaştırıldığında, koroner kalp hastalığı insidansının Güney Avrupa ülkelerinde, örneğin Fransa, İspanya, Yunanistan ve İtalya’da daha düşük olduğu belirlenmiştir. Bu farkın Akdeniz tipi beslenme ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Yapılan çalışmalar sonucu Akdeniz diyetinin temelde kalp damar hastalıkları gelişiminden koruyucu olduğu bildirilmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalarda yaklaşık 76 bin kadın 20 yıl süre ile izlenmiş ve Akdeniz tipi beslenme uyumu yüksek olan grubun uyumu düşük olan gruba göre kardiyovasküler hastalık riskinin %22 daha düşük olduğu belirlenmiştir.
Akdeniz Tipi Beslenme Listesinde Neler Bulunmalıdır?
Akdeniz tipi beslenme listesinde;
- Tam tahıl kaynağı besinler
- Sebze ve meyveler
- Kuru baklagiller
- Yağlı tohumlar
- Zeytinyağı
- Balık tüketimi ön plandadır.
Bunun yanında kırmızı et ve doymuş yağ tüketimi azaltılmıştır.
Akdeniz Diyetinde Uzak Durulması Gereken Besinler Nelerdir?
Akdeniz tipi beslenmede uzak durulması gereken besinlerin arasında hayvansal kaynaklı doymuş yağ, iç yağlar ve şeker tüketimi gelmektedir.
Akdeniz Tipi Beslenme İle Kilo Verilir Mi?
Her beslenme tipinde olduğu gibi yeterli ve dengeli besin alımı sağlanırsa Akdeniz tipi belenme modelinde de kilo verimi görülmektedir. Akdeniz tipi beslenme Batı tarzı beslenmeye göre obeziteyle daha etkin bir mücadeleye olanak sağlamaktadır.
Akdeniz Tipi Beslenme Hangi Hastalıklara Karşı Koruyuculuk Sağlar?
Kardiyovasküler hastalıkla ( kalp ve damar hastalıkları), obezite, diyabet, hipertansiyon ve kanser başta olmak üzere birçok yaygın hastalık görülme riski azaltmaktadır.
Akdeniz Diyeti Nasıl Uygulanmalıdır?
Akdeniz Diyetinde dikkat edilmesi gereken nokta; yiyecek seçimi, pişirilme yöntemi ve porsiyon kontrolüdür. Diyetin temel unsurlarını şöyle sıralayabiliriz ;
- Günde 3 ana öğünün yanına 1-2 ara öğün eklenebilir.
- Ara öğünlerde duruma göre kavrulmamış kuruyemişler ve meyve tüketilebilir.
- Sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme yapılmalı ve sebzeler haşlama, fırın, buhar gibi sağlıklı yöntemlerle pişirilmelidir.
- Haftada en az 2-3 kez balık tüketilmeli ve kızartma yapılmamalıdır.
- Tereyağı, margarin, kuyruk yağı gibi hayvansal kaynaklı yağlar tüketilmemeli, yağ tüketimi zeytin yağdan karşılanmalıdır.
- Kırmızı et tüketimi azaltılmalıdır.
- Günde 2-3 litre su tüketilmelidir.
- Karbonhidrat olarak şeker tüketilmemeli, ihtiyaç kompleks karbonhidratlardan (tam tahıllı, çavdarlı, tam buğday unlu ekmekler, tahıllar) karşılanmalıdır.
- Protein ihtiyacının bir bölümü bitkisel kaynaklı proteinlerden karşılanmalıdır.
Yüz yüze Beslenme Danışmanlığı almak için Küçükyalı / Maltepe 'de bulunan ofisim için iletişim numaramızdan randevu oluşturabilirsiniz.
Uzman Diyetisyen Hande Martin Bütün


